Better Call Saul 6. Sezon 4. Bölüm (röportaj)

Breaking Bad öncesini anlatan Better Call Saul, şu an ana diziden daha çok sevilmeye başladı. Kendine has kitlesini oluşturan dizi bir hayli fazlasıyla sevildi. Ancak dizi bazı dijital platformlarda yer almıyor. Netflix işte bunlardan bir tanesi…

Uzun süredir devam eden AMC dizisi Better Call Saul, teknik olarak Breaking Bad’e giden yol oalarak tanımlanabilir. Ancak beklenmedik dönüşler ve olağanüstü performanslar sayesinde drama televizyonu alanında kendi başına bir hikaye anlatımı nişi oluşturdu. 

Dizi, düzgün bir avukat olmak isteyen eski bir dolandırıcı olan Jimmy McGill’in (Bob Odenkirk), görünüşte kaçınılmaz olarak çarpık ceza savunma avukatı Saul Goodman rolüne geçişini anlatıyor. 

Önceki beş sezon boyunca, Jimmy’nin arka planı, Breaking Bad’den sonraki flash sahnelerle neredeyse birlikte oynadı.( Rhea Seehorn’un oynadığı şimdiki karısı Kim Wexler veya Michael’ın canlandırdığı merhum ağabeyi Charles McGill gibi) hukukta filizlenen profesyonel kariyerinin şekillenmesinde bu kadar biçimlendirici bir rol oynayan insanlar hakkında daha fazla şey öğreniyoruz. McKean’a göre). 

Jimmy’nin yolunun eski polis memuru ve güvenlik uzmanı Mike Ehrmentraut’la (Jonathan Banks) ilk kez nasıl kesiştiğini ve ölümcül Salamanca suç ailesinin üyeleriyle karışması sayesinde farkında olmadan nasıl “kartelin arkadaşı” haline geldiğini öğreniyoruz. Rakip uyuşturucu baronu Gus Fring (Giancarlo Esposito) ile sık sık çatışan öngörülemeyen Lalo’nun ( Tony Dalton ) öncülüğünde.

Yabancı bir kaynaktan aldığımız röportaj ile dizinin önenli karakterini canlandıran Kim Wexler ile kısa bir söyleşi oldu.

Kim Wexler ile röportaj

“Bu sezon Kim’in başına neler geleceğinden ne kadar erken haberdar oldunuz? Bu konuşmalar ne zaman gerçekleşti ve yolculuğunun nasıl sonuçlanacağına dair herhangi bir girdi aldınız mı?

SEEHORN: Senaryoları birer birer aldım ve hiçbir girdi alamadım. Onların söylediklerinin dışında, diğer yazarlar ve Peter Gould başından beri söylediler. Vince Gilligan’ın ortak dizi yaptığı zamanlarda da. 

Performansa getirdiğiniz şeyi alırlar ve buna yazmaya çalışırlar veya sızan şeyin hikayesine yardımcı olana ve bu tür şeylere yazmaya çalışırlar. Ama hayır, gidişatının ne olduğu veya sonunun ne olduğu konusunda doğrudan bir bilgim yoktu.

Bu sezon yönetmenlik yapmak nasıl bir duyguydu? 

SEEHORN: Sahip olduğum için minnettarım. Bana bu fırsatı verdikleri için çok mutluyum. Ama benim dikkatimi çeken şeylerden biri… 

Ben işbirlikçi bir aktörüm ve ekiple çalışmayı seviyorum. Başkalarının işlerini öğrenmeyi severim. Başkalarının çalışmalarını izlemeyi severim. Ama sette olmak ve insanlara ne yaptıklarını sormak istesem de, sahne arkası şeylerin her zaman özeli değilim.”

Bir yanıt yazın