Bir kere yaşayacağımız ve tekrarı olmayacak olan günlerimizi önyargılarla kirletiyoruz. Önyargılarımızın kusur bulduğu kişileri çemberin dışında bırakarak daraltıyoruz yaşam alanımızı. Nasıl ki kara parçaları, ülkeler arasındaki sınırları belirliyorsa; önyargı da insanlar arasına sınırlar koyuyor. Sınırların silindiği ve küresel düşünmeye başladığımız şu günlerde, ne yazık ki insan ilişkilerinde önyargılarımızı sınır dışı edemiyoruz.
Karşımızdaki insanın ırkına, yaşına, cinsiyetine, engel durumuna veya dini inancına göre şekillendirdiğimiz yargılarımız var. Farkında olarak veya olmayarak bizden farklı olduğunu düşündüğümüz kişilere karşı farklı bir tutum sergiliyoruz. Ve kişilerin toplumdan soyutlanmış hissetmelerine neden olan mimarlar biz oluyoruz. ABD’de başlatılan “The Love Has No Labels” kampanyası önyargılarımız ve hükümlerimiz konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor ve bizi ailemize, arkadaşlarımıza ve hatta kendimize dair yargılarımızı bir kenara bırakmaya davet ediyor.
Videodaki dans eden iskeletlerden bize yansıyanlar yüzümüzde tebessüm oluştururken, bakalım iskeletlerin kimlere ait olduğunu öğrendiğimizde tepkimiz nasıl olacak?
Daha çok hikaye dinlemek istiyorsanız, uğramanız gereken adres lovehasnolabels.com