Netflix’te İzleyebileceğiniz En İyi Suç Dramaları

Dizinizin tüm bölümlerini izlediyseniz, sizlere Netflix’te bulunan en iyi suç dramalarından birkaç önerimiz var. Mesele şu ki, suç dramalarının zirvesindeyiz ve Netflix’in aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda içeriği var, şimdi bir sonraki dizinizi seçmek için listemize bir göz atabilirsiniz.

1. ‘Mindhunter’

Mindhunter, Davranış Bilimleri Birimi’nde Jonathan Groff ve Holt McCallany tarafından canlandırılan iki FBI ajanının, seri katillerin amaçlarını ve yöntemlerini anlamak için onalrın profilini çıkarmasını anlatıyor. Eski bir FBI ajanı olan John E. Douglas’ın Mindhunter: Inside The FBI’s Elite Serial Crime Unit adlı kitabından esinlenilen dizi, tarzı ve karanlık, tehlikeli karakterlere olan tutkusunu dizi boyunca sergileyen film yönetmeni David Fincher tarafından yönetiliyor. Karanlık ve zaman zaman ürpertici, sadece katillerin değil, onları inceleyenlerin de kafasında neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorsunuz.

2. ‘Narcos: Mexico’

Narcos: Mexico aslında bir dizi olarak tasarlanmamıştı. Kolombiya’da geçen ve uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın hikayesini anlatan başarılı dizi Narcos’un dördüncü sezonunun çıkacağı açıklandıktan sonra, dizinin yapımcıları diziyi sıfırlamaya ve orijinal versiyonu bitirmeye karar verdiler, sadece onun yerine yenisi geldi. Narcos: Mexico. Narcos: Mexico, ülkenin yasadışı uyuşturucu ticaretinin yükselişini ve Guadalajara kartelinin lideri Miguel Ángel Felix Gallardo (Diego Luna) ve Sinaloa’nın başkanı El Chapo (Alejandro Edda) dahil olmak üzere çeşitli kartellerin liderlerini takip ediyor. Bunun yanı sıra işlerinden kaynaklanan insan ticareti ve şiddeti engellemek için çalışan kolluk kuvvetlerini de içeriyor.

3. ‘Lupin’

Omar Sy, yazar Maurice Leblanc tarafından yaratılan Fransız karakter Arsène Lupin’den ilham alan bir “beyefendi hırsız” olan Assane Diop’u canlandırıyor. Lupin’in 1. kısmında, Assane, zengin işvereni tarafından tuzağa düşürülen ve hapishanede öldürülen babasının intikamını almak için çeşitli kılıklara büründü ve sayısız soygun gerçekleştirdi. Lupin‘in 2. kısmı, Haziran 2021’de gösterime girdi ve Diop’un hâlâ babasına düzenlenen tezgahtan sorumlu olanların ve kaçırılan oğlunu bulma arayışının peşinde olduğunu görüyoruz. 3. kısmın çekildiğini biliyoruz ama henüz açıklanmış bir çıkış tarihi yok.

4. ‘Breaking Bad’

Breaking Bad’in özeti esas olarak, “Kırılgan ve çaresiz bir lise öğretmeni, kimya bilgisini, ailesinin geçimini sağlamak için uyuşturucu baronu olmak için kullanır.” Ancak met üreticileri Walter White ve öğrencisi Jesse Pinkman’ın hikayesi, bu basit açıklamadan çok daha acımasız ve kanlıdır. Bryan Cranston’ın Walter White’ı canlandırdığı performansı (ve White’ın ikinci kişiliği, uyuşturucu satıcısı Heisenberg) son yıllardaki en iyi performanslardan biridir. Bu performans, Breaking Bad’i The Wire ve The Sopranos’un yanında bu prestijli televizyonun altın çağında belirleyici dramalardan biri olarak yerleştirmeye yardımcı oldu. Aynı zamanda listemizdeki bir başka gösteri olan Bob Odenkirk liderliğindeki Better Call Saul için bir dayanak oldu.

5. ‘Better Call Saul’

Bob Odenkirk, Breaking Bad’deki Saul Goodman rolü için seçmelere katılmasının neden istendiğini bile bilmiyordu. Ve yine de sadece dört bölümlük bir yan karakter olması gereken şey, bütün bir yan seriyi taşıyan, kariyerinin yapı taşı rolüne dönüştü. Bir dizide esprili komik bir yan karakter olarak hizmet eden bir dolandırıcıyı alıp onu kusurlu olsa da sevilen bir karaktere dönüştürmek kolay bir başarı değil, ancak Odenkirk bu rolde başarılı oldu. Görünüşe göre Saul’un Walter White dünyasının dışında anlatacak çok hikayesi var.

6. ‘Money Heist’ (La Casa de Papel)

Money Heist (La Casa de Papel olarak da bilinir) İspanya’dan menşeli ve Netflix’te beş sezon yayınlandı. Dizi, bir soygun yapmak ve İspanya Kraliyet Darphanesi’nden milyonlarca dolar çalmak için bir hırsız ekibi tutan Profesör olarak bilinen bir adamı takip ediyor. Soygun sırasında, Salvador Dalí’den ilham alınarak tasarlanan maskeler takan ekip, insanları rehin alır ve çalmayı planladıkları parayı basarken darphanenin içinde yaşarlar.  Dizi beş sezon boyunca, Netflix’in tüm zamanların en popüler İngilizce olmayan dizilerinden biri haline geldi.

7. ‘The Sinner’

The Sinner’ın ilk sezonunda, Jessica Biel, sahilde sakin bir gün geçirirken ayağa kalkıp yanında karısıyla birlikte oturan bir adamı öldüren Cora’yı canlandırıyor. 2017’de yayınlanan dizi eleştirmenler tarafından beğenildi. Dizi, katilin kim olduğunu bulmaktan çok cinayetin nedenlerini bulmaya odaklanıyor. Dedektif Harry Ambrose (Bill Pullman), Cora’nın amacını bulmak ve suçu neden işlediğini anlamak için yola koyulur ve kendini vahşi bir yolculukta bulur.  İlk sezonuyla beğeni toplayan dizi, odak noktası Pullman’a çevrilmiş bir antoloji formatında iki sezonla daha geri döndü. Dizi boyunca değişmeyen tek karakter olan Dedektif Ambrose, her birinde yeni, şifreli gizemleri çözmeye koyulur.

8. ‘Unbelievable’

2015’teki bir ProPublica hikayesine dayanan Unbelievable, tecavüze uğradığını söyleyen ancak daha sonra çevresindeki insanların stresiyle ve baskısı altında kalarak sözlerini geri çeken Kaitlin Dever’ın canlandırdığı Marie Adler’in hikayesini anlatıyor. Marie, sadece tecavüzün değil, ardından kendisine inanmayan müfettişlerin eziyetlerinin bir sonucu olarak neredeyse intihar etmenin eşiğine geldi. Yıllar sonra aynı kişinin işi gibi görünen başka bir saldırı gerçekleştiğinde işler değişir. Davadaki yeni dedektifler (Toni Collette ve Meritt Wever) Marie’ye inanır ve suçların bağlantısını kurmak ve çözmek için onunla birlikte çalışır. Unbelievable, karanlık konusu nedeniyle zaman zaman izlemesi zor olabilir, ancak dizi, saldırının kendisinden ziyade cinsel saldırının duygusal etkisinin anlatının ön planında kalmasını sağlıyor.

9. ‘The People Vs. O.J. Simpson: American Crime Story’

The People v. O.J. Simpson, futbolcu O.J.’nin kötü şöhretli cinayet davasının dramatik bir yeniden canlandırılmasıdır. Ancak yalnızca Simpson’a odaklanmak yerine, dizi, duruşmayı çevreleyen basın ordusu ve diğer önemli oyuncular için nasıl bir şey olduğuna bir bakış sunar: Savcılar Marcia Clark ve Christopher Darden (Sarah Paulson ve Sterling K. Brown), savunma avukatları Johnny Cochran (Courtney B. Vance) ve Robert Kardashian (David Schwimmer tarafından canlandırıldı, büyük performansı arkadaşının suçlarıyla boğuşan bir adamı tasvir ediyor hem sempatik hem de yürek parçalayıcı). Jeffrey Toobin’in The Run of His Life: The People v. O. J. Simpson adlı kitabına dayanan gerçek suç dizisi, 1995’te dikkatimizi çeken kötü şöhretli davayı yeniden yaşarken hem görünmeyen içgörüler hem de geçmişe dönük bir hediye sunuyor.

Bir yanıt yazın