Mark Ruffalo ve Hugh Laurie, dört bölümden oluşacak roman uyarlaması All the Light We Cannot See mini dizisinin kadrosuna katıldı. Kitaba adını veren Anthony Doerr imzalı All the Light We Cannot See romanı, New York Times’ın en çok satanlar listesinde 200 haftadan fazla üst sıralarda kalmış ve de 2015 yılında kurgu dalında Pulitzer Ödülü’ne layık görülmüştü.
İkili, hikâyenin merkezindeki görme engelli genç Marie-Laure Leblanc rolünün sahibi Aria Mia Loberti’ye eşlik edecek. Kendisi de görme engelli olan bir oyuncu olan Loberti’nin role seçilme hikâyesi de oldukça duygulandırıyor.
Görme engelli oyuncular için araştırmalar yapan ve böylece sesini geniş kitlelere duyurmayı amaçlayan Loberti, kitabın bir hayranı olarak seçmelere katılır. Oyunculuk eğitimi almayan ve hiç oyunculuk geçmişi olmayan oyuncu, etkileyici konuşması ve performansıyla birçok aday arasından sıyrılarak arzuladığı şeye ulaşır.
İşgal altında Fransa
All the Light We Cannot See, işgal altındaki Fransa’da geçecek. Ruffalo, Marie-Laure’un Paris’teki Doğa Tarihi Müzesi’nde görevli babası Daniel LeBlanc’ı oynayacak. Sevecen ve zeki bir karaktere sahip LeBlanc, görme engeli olan kızını mümkün olduğu kadar özgür bırakmaya ve aynı zamanda onu ve taşıdıkları gizli mücevheri Nazi işgalinden korumaya oldukça kararlıdır.
Peaky Blinders’ın yaratıcısı ve aynı zamanda Spencer ve Locke gibi filmlerin senaristi Steven Knight, dört bölümden oluşacak Netflix dizisinin yönetmenliğini üstlenecek. Dizinin yönetmenlik koltuğunda ise, Night at the Museum ve Real Steel gibi yapımlarla geride bıraktığımız dönemin dikkat çeken yönetmenleri arasına giren Shawn Levy oturacak. Yönetmeni ve yapımcıları arasında olduğu Stranger Things ile ise adını geniş kitlelere duyuran Lewy, henüz vizyon tarihi açıklanmayan Sesame Street filminin ve Real Steel devam filminin de yapımcılığını üstlenecek.